GALATA KÖPRÜSÜ

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Eski adıyla Cisr-i Cedit (Yeni Köprü) köprüsü, 1845 yılında I. Abdülmecit’in annesi Valide Sultan tarafından ahşap olarak inşa ettirildi. Kısa sürede eskiyen köprüyü, Kaptan-ı Derya Hasan Ahmet Paşa 1863 yılında yenileyerek, tekrardan hizmete sundu. 19 yy.ın sonlarına doğru Köprü’de artan yaya trafiği nedeniyle, çıkan asayiş olaylarını denetim altına almak için Köprü’nün Galata ucunda, eklektik üsluplu ve süslemeli Aziziye Karakolu inşa edildi. Köprü 37 yıl bu şekilde hizmet verdikten sonra, yerine suyun hareketiyle sallanan ağır bir köprü inşa ettirildi ve 1912 senesinde Sultan 5. Mehmet Reşat’ın tahta çıkışının üçüncü yıldönümünde açıldı. Ocak 1914 senesine gelindiğinde ise; Elektrikli tramvayların bu köprü üzerinden Eminönü-Karaköy bağlantısı sağlandı. 1987 senesinde Köprü’nün Haliç’e bakan tarafında yeni bir köprünün yapımına başlandı. Ve bu köprünün yapımı tamamlanmadan önce, 1992 yılı mayıs ayında Tarihi Galata Köprüsü nedeni bilinmeyen bir yangın sonucu yanarak büyük hasar gördü. Yangından sonra diğer köprünün yapımı hızlandırılarak, 1992 Haziranında Tarihi Köprü’nün yerinde hizmete açıldı. On bir parçadan meydana gelen Tarihi Köprü’nün Karaköy tarafındaki parçaları yerinde bırakıldı ve yanmayan kısımları da taşınarak Atatürk Köprüsü’nün Unkapanı ayağında karaya bağlandı.
   
Galata Köprüsü eski zamanlarda yangınlardan sıkı bir şekilde korunuyordu. Bu sebeple ahşap döşemelerin yanmaması için, gündüzleri köprüden geçenlerin tütün içmeleri yasaklanmıştı. Ayrıca; Köprü geceleri de kapatılırdı. Köprü ücretli tarifeyle yayalara hizmet ettiği bilindiği gibi, alınan ücrete de müruriye denirdi.
   
Galata Köprüsü mimari bir güzellikten ziyade, İstanbulluların yaşamına yerleşen şiirsel bir imgedir.

0 yorum:

Yorum Gönder